İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Diyayet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan dergideki ‘e-Oruç’ başlıklı yazıda, teknolojinin insan hayatına etkisi kaleme alındı.
Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Kılıç‘ın yazısında, ramazan orucuyla ‘e-oruç’un birleştirilmesi önerilirken, internette harcanan zamanın aile ve akrabalarla geçirilmesi tavsiyesinde bulunuldu.
Teknolojinin insan hayatına birçok kolaylık sağladığını, ancak bir takım zorlukları da beraberinde getirdiğini belirten Prof. Dr. Kılıç, “Son yıllarda telefon, televizyon ve internet gibi iletişim alanındaki teknolojiler, sosyal ilişkileri önemli ölçüde şekillendirdi” ifadelerini kullandı.
Kılıç, teknoloji gelişmeleri tümüyle reddetmenin anlamsız olduğunu söyleyerek, “İşte tüm bu kaygı verici gelişmelerin öncelikle farkında olmak ve daha sonra da buna bir tavır almak gerektiğini düşünmekteyiz. Peki bu nasıl mümkün olabilir? Kanaatimce bu e-oruç’la mümkün olabilir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kılıç, Yazısında bahsettiği ‘e-oruç’ kavramını şu sözlerle açıkladı:
“Öncelikle elalemin yediği yemeği ya da gezdiği yerleri layklamakla zaman geçirmek yerine, yemek yiyemeyenleri düşünmek veya maddi imkansızlıktan dolayı gitmesi gereken ya da gitmek istediği yerlere gidemeyenleri dikkate almak. Diğer taraftan yüzlerce ya da binlerce kilometre ötede hayatta hiç tanımadığımız ve görüşmediğimiz bir kişi ile saatlerce vakit geçirmek yerine, her gün karşılaştığımız insanlarla ya da komşumuzun haliyle hemhal olmak.
Oynamaktan artık beynimizin uyuştuğu oyunlarda bir üst levele nasıl çıkacağım kaygısından ziyade, halihazırdaki nefsimizin seviyesini nasıl bir üst makama çıkaracağımızı düşünmek. Oyun sitelerinde saatlerce kalarak onlarca insan öldürmek yerine, kendi çocuğumuzla, kardeşimizle ya da komşunun yalnız çocuğuyla oyun oynamak ve ona yaşamı ve yaşatmayı öğretmek”
İnsanların ‘cool’ olmak yerine ‘kul’ olması gerektiğini söyleyen Kılıç, insanların son model cep telefonu almak için borçlandığını sonra gece gündüz çalışmak zorunda kaldıklarını belirtti.
Kılıç, yazısında,“İftar ve sahur gibi özel zamanlarda sevdiklerimizle bir araya geldiğimizde cep telefonumuza kilitlenmek yerine cep telefonlarını kapatıp, bu nadide zamanlarda onların yüzüne tebessümle bakmalıyız” değerlendirmelerini yaptı.